• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content

Gaffar Yakınca

  • Makaleler
  • Yapay Zeka
  • Köşe Yazıları
  • Edebiyat
  • Röportajlar
  • Essays On Art
  • Gaffar Yakınca kimdir?

KÖTÜLÜK ÜZERİNE KISA BİR DENEME

Dünyada en zor bulunan şeylerden biri hatasını kabul eden insandır. Çünkü başarısızlığın ve eksikliğin sebeplerini kendinde değil başkalarında aramak daha kolaydır, daha az can yakar. Hiçkimse filmlerdeki kötü adam ile arasında bir bağ kurmaz. Herkes iyilerden biri olduğunu düşünür, herkes kendi yaşamında o kötü adama bir şekilde maruz kalmıştır! Kimsenin de aklına “acaba ben başka birilerine kötülük yapmış olabilir miyim” sorusunu sormak gelmez. 

Senaristler bu “bönlüğü” iyi bildikleri için kötü karakterleri abarttıkça abartırlar, gerçekte olamayacak denli canavarlaşmış, psikopat tiplere çevirirler. Böylelikle herkese, en düşük tiplere bile, “ben öyle biri değilim” deme şansı verirler.

Filmlerdeki iyilerin tüm kötücül duygulardan azade ideal tipler olması da aynı taktiğin gereğidir. Bunlar gerçek olamayacak denli “saf ve masum” tiplerdir, çeşit çeşit iyi özellikler ile beraber gelirler. Bu abartılı iyilik envanteri o kadar zengindir ki  içlerinden size denk gelecek bir iyilik mutlaka çıkar. Ve bingo! “Ben ne kadar iyiyim de ne kadar kötülüklere maruz kaldım…” Hayatınıza kendinizi hiç sorgulamadan dümdüz devam edebilirsiniz. 

Çevrelerine kötülük yapan kimselerin  bunu itiraf ettiklerini asla göremezsiniz. Yaptıkları kötülükler için hep bir mazeretleri vardır. Bazen basit bir hatadır, bazen sevgiden yapmıştır, bazen kendini korumaya çalışmıştır. Yani o kötü değlidir, ‘kötü olmaya mecbur bırakılmıştır.’  

Kötülük çıtasını en yukarıda tutanların, kurban profili çizmekte de herkesten daha başarılı olduğunu görürsünüz. Suçu inkar etme -halk arasındaki yaygın tabir ile “zeytinyağı gibi üste çıkma” hali-, kötülüğün doğal bir uzantısıdır. Çünkü kendi hezeyanı veya kurgusu ile başka insanların vicdanlarını sömürmek için de bir miktar kötü olmak gerekir.

Ancak kötülüğün mutlak bir davranış biçimi değil, davranışların sonunda ortaya çıkan bir netice olduğunu gözden kaçırmamak gerekir. Yani kötülük genellikle salt kötülük olsun diye yapılmaz. Kötülük edimi, failin gerilim ile baş etme girişimidir.  İyi insan gerilimler ile, yoksunluklar ile veya acılar ile baş etmeye çalışırken başka insanlara zarar vermemeye özen gösterir. Kötüyü iyiden ayıran, bu özeni göstermemesi, rahatlamak için başka birilerinin hakkına girebilmesidir.

Kötülük sonucunu doğuran davranış, -salt psikopatlıktan söz etmiyorsak eğer-  arkasında mutlaka kötücül bir duygu barındırır: Haset, kibir, sahip olma arzusu, iktidar hırsı veya cinsel ihtiras…  İnsanın dış koşulları ne olursa olsun kötülük yapabilmesi için böylesi duygulara sahip olması gerekir. Bu duyguların ortak özelliği, genelde derin kişilik özellikleri olarak insan ruhunda yer etmeleridir. Değişmeleri veya yok olmaları pek zordur. Çünkü ihtiraslar hiç bir durumda doyuma ulaşmazlar, tatmin edildikçe daha fazlasını ister, daha fazlasına ulaşamadıkça daha büyük gerilimlere, gerilimi yatıştırmak için daha büyük kötülüklere ihtiyaç duyarlar. 

Kötücül duygu, normal koşullar altında insana zarar veren, onu için için kemiren, yiyip bitiren bir şeydir. Bu tip duyguların esiri olan kişi, sadece kötülüğü dışarıya yönlendirdiği zamanlarda geçici bir rahatlama hisseder. Ancak ruhunda aynı duyguların yeniden fışkırması çok uzun sürmez. Bunun için ‘kötülüğün insanın kendisine de zarar verdiği’ önermesi doğrudur.

Bu karakter sorunu ile yaşayan insanların pek azı durumu tüm açıklığı ile kabul edip kötücül duygudan kurtulmanın bir yolunu ararlar. Ancak onların da pek azı gerçek bir çözüme ulaşabilirler. Çünkü ilk akla gelen aileden veya arkadaşlardan destek almaktır. Bu yol, birkaç sebepten ötürü çalışmaz. En önce, onlar da aynı sosyal çevreye mensuptur ve onlar da genellikle benzer duygular ile sakatlanmıştır. İkincisi  yakın çevre, insanı haklı bulmak ve hatta zaman zaman iş birliği yapmak için işlevselleşmiş bir yapıdır. Açık ve samimi bir eleştiriyi geliştirmesi güçtür. En sık rastlanan durum, sorunları dinleyen eş dostun kişinin yüzüne karşı onu haklı bulduklarını söyleyip arkasından ne kadar kötü biri olduğunu konuşmalarıdır. Bu durum, kötülüğün devamı için yeni bir gerekçeye dönüşür: Kötü insan, kötülükten kurtulmaya çalışmış ama zayıf yanını açtığı için kötülüğe uğramıştır. O zaman insanlar kötüdür ve o ayakta kalmak için kötülük yapmaya devam etmelidir!

Psikiyatri ve dinsel düşüncelerin ise durumu bir nebze hafiflettiği doğrudur. Birisi ilaçlar yolu ile diğeri ise çok açık ve anlaşılır bir ahlak sistemi sunduğu için.  Ama her ikisi de en başta insanın yaptığı fenalığı kabul etmesine ve kendisi ile yüzleşebilmesine bağlıdır. 


Twitter : @GaffarYakinca
Facebook : 
Gaffar Yakınca
Instagram :  Gaffar.Yakinca
YouTube: Gaffar Yakınca
N-Sosyal: Gaffar Yakınca

Bunlar da ilginizi çekebilir:

What is the meaning of sin if it is possible to clean in one hour?
NVIDIA ve yapay zekaya dair büyük soru
Yar kapısında uyumak - 1

Eylül 22, 2025

Okuyucu Etkileşimi

Yorumlar

  1. Hüseyin okçu

    Eylül 23, 2025 ile 8:26 am

    Harika bir teşhis ellerinize emeğinize yüreğinize gönlünüze sağlık başarılarınızın devamını dilerim mükemmel olmuş saygılar sevgiler selamlar Allah’a emanet olunuz en kıymetlim Gaffar Kardeşim abim selamlar sevgiler

    Yanıtla
    • gaffaryakinca

      Eylül 26, 2025 ile 11:14 pm

      Var olun kardeşim

      Yanıtla
  2. Reşad

    Eylül 23, 2025 ile 2:33 pm

    HERZAMANKİ GİBİ ,,👍

    Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Discover more

Footer

© Copyright 2020 · Gaffar Yakınca · Her hakkı saklıdır

Gaffar Yakınca’yı takip Edin:

  • Facebook
  • Instagram
  • Twitter
  • İletişim
  • Yayın İlkeleri
  • Telif ve Alıntılama
  • Gizlilik Politikası
  • Deli Gaffar Hakkında