Katil,
ürpermez mi sandın
boy veren çimenleri,
çiğlenen çiçekleri gördüğünde?
Gün doğarken,
son karafatma, son telaşla
kaçarken deliğine,
güneşe uzatıp ellerini,
bakar ölüme ödünç verdiği parmağına.
Bir tetiği sıkar gibi,
katil,
dokunur sabahın sesine.
Koşarak geçen çocukların
saflığına dokunur.
Artık saflık diye bir şeyin
olmadığını bile bile.
Çünkü mazeret sanır masumiyeti
her büyük adam
cinayetlerine.
Katil,
duyumsar genişlediğini
üzerine yalın ayak bastığı,
yalın sevinç tattığı
doğanın,
yeniden uyanmayı bilen bir şeyin
yeniden uyanan güzelliğinde.
Katil, düşler
çocukların ince bacaklarına değen
bir rüzgar kadar temiz olmayı,
bir bahar esintisi kadar
temiz kalmayı
çocukların düşlerinde.
Yine de genzinde
akşamdan kalma barut ve ter kokusu,
yatmasına izin vermez
zakkum ağaçlarının gölgesine.

Yaay:@GaffarYakinca
Twitter : @GaffarYakinca
Facebook : Gaffar Yakınca
Instagram : deligaffar
YouTube: Gaffar Yakınca
Bir yanıt yazın